
1- Çalışanların iş kazalarına uğramalarını önlemek amacıyla güvenli çalışma ortamını oluşturmak için alınması gereken önlemler dizisine ne denir?
A) İş sağlığı ve güvenliği
B) İş
C) Satış ve pazarlama
D) Çalışan
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: A) İş sağlığı ve güvenliği
Açıklama: Çalışma Hayatında Güvenlik ve Sağlık
Çalışma ortamlarında çalışanların sağlığını korumak ve iş kazalarını önlemek, hem yasal bir zorunluluk hem de insani bir sorumluluktur. Bu kapsamda alınan tüm önlemler ve yapılan düzenlemeler belirli bir terim altında toplanır.
A) İş sağlığı ve güvenliği: **Bu, iş yerinde çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal refahını sağlamak, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek amacıyla alınan tüm önlemleri, yapılan düzenlemeleri ve yürütülen faaliyetleri kapsayan disiplindir.** Kısaca İSG olarak da bilinir. Sorunun tanımına tam olarak uyan seçenektir.
B) İş: Genel bir terimdir ve belirli bir görevi, faaliyeti veya mesleği ifade eder. Güvenlik önlemleri dizisini kapsamaz.
C) Satış ve pazarlama: Ürün veya hizmetlerin tanıtımı, satışı ve müşteri ilişkileriyle ilgili ticari faaliyetlerdir. İş kazalarını önleme ile doğrudan ilgili değildir.
D) Çalışan: Bir işte ücret karşılığı çalışan kişidir. Bu terim, güvenlik önlemlerinin kendisini ifade etmez, aksine bu önlemlerin hedef kitlesidir.
Bu bağlamda, çalışanların iş kazalarına uğramalarını önlemek amacıyla güvenli çalışma ortamını oluşturmak için alınan önlemler dizisi A) İş sağlığı ve güvenliği olarak adlandırılır.
2- Aşağıdakilerden hangisi el aletlerinden kaynaklanan risklerden değildir?
A) İşitme kaybı
B) El-kol titreşimi
C) Asit buharına maruziyet
D) Bel ağrısı
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: C) Asit buharına maruziyet
Açıklama: El Aletleri ve İş Sağlığı Riskleri
El aletleri, birçok sektörde yaygın olarak kullanılan ekipmanlardır. Bu aletlerin yanlış veya uzun süreli kullanımı, çalışanlar için çeşitli sağlık riskleri oluşturabilir. Ancak, bazı riskler doğrudan el aletlerinin kullanımıyla ilişkili değildir.
A) İşitme kaybı: Özellikle havalı tabancalar, zımpara makineleri veya bazı elektrikli testereler gibi gürültülü el aletlerinin uzun süreli kullanımı, çalışanlarda işitme kaybına yol açabilir. Bu, el aletlerinden kaynaklanan yaygın bir risktir.
B) El-kol titreşimi: Titreşimli el aletlerinin (örneğin delici, kırıcı veya zımpara makineleri) uzun süreli kullanımı, çalışanların ellerinde ve kollarında titreşim hastalığına (Raynaud sendromu veya beyaz parmak hastalığı gibi) neden olabilir. Bu da el aletlerinden kaynaklanan önemli bir risktir.
C) Asit buharına maruziyet: Asit buharına maruziyet, kimyasal maddelerle yapılan çalışmalarda (örneğin galvanizleme, pil üretimi, bazı temizlik işlemleri) veya kimyasal atıkların bulunduğu ortamlarda ortaya çıkan bir risktir. Bu risk, doğrudan el aletlerinin kendisinden değil, çalışılan ortamdaki kimyasal maddelerden kaynaklanır. Bu nedenle, el aletlerinden kaynaklanan bir risk değildir.
D) Bel ağrısı: El aletlerinin ergonomik olmayan bir şekilde veya uzun süre boyunca kullanılması, özellikle ağır veya dengesiz aletlerle çalışmak, yanlış duruş pozisyonları ve tekrarlayan hareketler bel ağrısına yol açabilir. Bu da el aletlerinin kullanımıyla ilişkili kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarından biridir.
Bu bağlamda, C) Asit buharına maruziyet el aletlerinden kaynaklanan risklerden biri değildir.
3- Aşağıdakilerden hangisi binalarda iş güvenliğini tehdit edici unsurlardan değildir?
A) Sıhhi tesisatlar
B) Elektrik tesisatları
C) Isıtma tesisatları
D) Peyzaj düzenlemesi
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) Peyzaj düzenlemesi
Açıklama: Binalarda İş Güvenliğini Tehdit Eden Unsurlar
Binalarda iş güvenliği, çalışanların ve diğer kişilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için çeşitli unsurların dikkate alınmasını gerektirir. Birçok tesisat ve yapısal özellik, potansiyel tehlike kaynakları olabilir. Seçenekleri inceleyelim:
A) Sıhhi tesisatlar: Hatalı veya bakımsız sıhhi tesisatlar (su boruları, kanalizasyon sistemleri) sızıntılara, su baskınlarına, kaygan zeminlere ve hijyen sorunlarına neden olarak iş kazaları ve sağlık sorunları yaratabilir. Örneğin, su sızıntıları elektrik kaçağına veya düşme tehlikesine yol açabilir.
B) Elektrik tesisatları: Elektrik tesisatları, binalardaki en kritik iş güvenliği unsurlarından biridir. Yetersiz yalıtım, eski kablolama, aşırı yüklenme veya uygun olmayan topraklama elektrik çarpmalarına, yangınlara ve patlamalara neden olabilir. Bu nedenle elektrik tesisatları ciddi bir tehdit unsurudur.
C) Isıtma tesisatları: Kombiler, kazanlar, kalorifer petekleri gibi ısıtma sistemlerindeki arızalar veya bakımsızlıklar karbon monoksit zehirlenmelerine, gaz kaçaklarına, yangınlara veya patlamalara yol açabilir. Bu da iş güvenliği açısından önemli bir risk faktörüdür.
D) Peyzaj düzenlemesi: **Peyzaj düzenlemesi**, binaların çevresindeki dış alanların ağaçlandırma, çimlendirme, yürüme yolları, süs havuzları gibi unsurlarla estetik ve fonksiyonel olarak düzenlenmesidir. Doğru yapıldığında, peyzaj düzenlemesi genellikle iş güvenliğini tehdit etmez; aksine, düzenli yollar veya iyi aydınlatılmış alanlar gibi unsurlar güvenliği artırabilir. Elbette, bakımsız veya kötü tasarlanmış bir peyzaj (örn. kaygan zeminler, devrilebilecek ağaçlar) tehlike yaratabilir ancak bu, doğrudan “tesisat” gibi yapısal bir tehdit unsuru değildir ve genellikle birincil risk kategorisinde değerlendirilmez. Genellikle bina içindeki tesisat sistemleri kadar doğrudan ve sürekli bir tehdit unsuru değildir.
Bu bilgiler ışığında, D) Peyzaj düzenlemesi binalarda iş güvenliğini tehdit edici unsurlardan değildir.
4- Aşağıdakilerden Hangisi İş Sağlığı ve Güvenliğinin Başlıca Amaçlarından Değildir?
A) İş yerlerindeki riskleri tamamen ortadan kaldırmak ya da zararları en aza indirmek
B) Çalışanların sağlığını fiziksel, ruhsal ve tıbbi açıdan korumak ve geliştirmek
C) İş yerinde üretimi artırmak
D) Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmaktır
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: C) İş yerinde üretimi artırmak
Açıklama: İş Sağlığı ve Güvenliğinin Amaçları
İş sağlığı ve güvenliği (İSG), çalışanların iş yerlerinde karşılaşabilecekleri tehlikeleri önleyerek sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamayı hedefler. Temel amaçları şunlardır:
A) İş yerlerindeki riskleri tamamen ortadan kaldırmak ya da zararları en aza indirmek: İSG’nin birincil amacı, iş kazaları ve meslek hastalıklarına yol açabilecek tüm tehlikeleri belirlemek, değerlendirmek ve mümkünse tamamen ortadan kaldırmaktır. Tamamen ortadan kaldırılamadığı durumlarda ise riskin olası zararlarını en düşük seviyeye indirmek hedeflenir. Bu, İSG’nin temel amaçlarından biridir.
B) Çalışanların sağlığını fiziksel, ruhsal ve tıbbi açıdan korumak ve geliştirmek: İSG sadece kaza ve hastalıkları önlemekle kalmaz, aynı zamanda çalışanların genel iyilik halini, fiziksel ve ruhsal sağlığını korumayı ve geliştirmeyi de amaçlar. Çalışanlara düzenli sağlık kontrolleri yapmak, ergonomik çalışma koşulları sağlamak ve stres yönetimi gibi konularda destek olmak bu kapsamdadır. Bu da İSG’nin başlıca amaçlarındandır.
C) İş yerinde üretimi artırmak: İş sağlığı ve güvenliği, doğrudan “üretimi artırma” amacı taşımaz. Elbette, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı dolaylı olarak verimliliği ve üretimi olumlu etkileyebilir (çünkü daha az kaza, daha az devamsızlık ve daha motive çalışanlar olur). Ancak, İSG’nin öncelikli ve temel amacı insan sağlığı ve güvenliğidir, doğrudan ticari veya üretim hedefleri değildir. Üretim artışı, İSG’nin sağladığı faydalardan biri olabilir ama başlıca amacı değildir.
D) Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmaktır: İş kazaları ve meslek hastalıkları hem çalışanlar için manevi acılara (yaralanma, sakat kalma, ölüm) hem de işletmeler için maddi kayıplara (üretim durması, tazminatlar, itibar kaybı) yol açar. İSG, bu tür maddi ve manevi zararları önlemeyi veya en aza indirmeyi amaçlar. Bu da İSG’nin temel amaçlarındandır.
Bu bağlamda, C) İş yerinde üretimi artırmak, iş sağlığı ve güvenliğinin doğrudan ve başlıca amaçlarından biri değildir; daha çok dolaylı bir faydasıdır.
5- Aşağıdakilerden Hangisi İşyerlerinde Karşılaşılan Sağlık ve Güvenlikle İlgili Risklerden Değildir?
A) Fiziksel riskler
B) Kimyasal riskler
C) Biyolojik riskler
D) İşyerinin iflas etme riski
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) İşyerinin iflas etme riski
Açıklama: İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Kategorileri
İş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında riskler, çalışanların sağlığını ve güvenliğini doğrudan etkileyen faktörlere göre sınıflandırılır. Bu riskler genellikle fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik ve psikososyal riskler gibi ana gruplara ayrılır.
A) Fiziksel riskler: Gürültü, titreşim, termal konfor (sıcaklık, nem), aydınlatma, radyasyon, yüksek/alçak basınç gibi fiziksel etkenlerden kaynaklanan risklerdir. Bunlar, çalışanların fiziksel sağlığını doğrudan etkileyebilir.
B) Kimyasal riskler: İş yerinde kullanılan veya ortaya çıkan kimyasal maddelerden kaynaklanan risklerdir. Zehirli gazlar, buharlar, tozlar, sıvılar veya katı maddeler, solunum yoluyla, deri temasıyla veya yutulma yoluyla sağlık sorunlarına yol açabilir.
C) Biyolojik riskler: Bakteriler, virüsler, mantarlar, parazitler veya diğer mikroorganizmalardan kaynaklanan risklerdir. Özellikle sağlık sektöründe, laboratuvarlarda veya tarım gibi alanlarda bu tür riskler yüksek olabilir.
D) İşyerinin iflas etme riski: **Bu, finansal veya ekonomik bir risktir.** İşletmenin karlılığı, sürdürülebilirliği veya finansal sağlığı ile ilgilidir. Doğrudan çalışanların **sağlık ve güvenliğini** tehdit eden bir risk kategorisine girmez. İşyerinin iflas etmesi, çalışanların işini kaybetmesi gibi ekonomik sonuçlar doğurabilir, ancak bu, bir iş kazası veya meslek hastalığı riski değildir.
Bu bağlamda, D) İşyerinin iflas etme riski, sağlık ve güvenlikle ilgili risklerden biri değildir.
6- Aşağıdakilerden Hangisi Kişisel Koruyucu Donanım Değildir?
A) Toz maskesi
B) Kulak tıkacı
C) Ağır iş eldiveni
D) Saç tokası
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) Saç tokası
Açıklama: Kişisel Koruyucu Donanım (KKD)
**Kişisel Koruyucu Donanım (KKD)**, çalışanların sağlık ve güvenlik risklerinden korunmak amacıyla giydiği, kullandığı veya tuttuğu tüm ekipmanları kapsar. KKD’nin temel amacı, riskleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmadığında, çalışanın maruz kaldığı riski en aza indirmektir. Seçenekleri değerlendirelim:
A) Toz maskesi: Solunum yollarını tozlardan, partiküllerden veya bazı buharlardan korumak için kullanılan bir KKD’dir. Özellikle inşaat, madencilik veya tekstil gibi tozlu ortamlarda hayati öneme sahiptir.
B) Kulak tıkacı: Yüksek gürültü seviyelerine maruz kalan çalışanların işitme duyusunu korumak için kullanılan bir KKD’dir. Gürültülü fabrikalar, şantiyeler veya havalimanları gibi yerlerde kullanılır.
C) Ağır iş eldiveni: Elleri kesikler, aşınmalar, kimyasallar, sıcaklık veya darbeler gibi tehlikelerden korumak için tasarlanmış bir KKD’dir. İnşaat, metal işleme, kimya veya taşıma gibi birçok işte kullanılır.
D) Saç tokası: **Saç tokası, saçları toplamak veya düzenlemek için kullanılan bir aksesuardır ve kişisel koruyucu donanım değildir.** İş güvenliği açısından, uzun saçların makinelere takılmasını önlemek için saçların toplanması veya bone/saç filesi kullanılması gerekebilir, ancak saç tokasının kendisi bir koruyucu donanım özelliği taşımaz.
Bu bağlamda, D) Saç tokası kişisel koruyucu donanım değildir.
7- “Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalıklara …………. denir.” Cümlesinde geçen boşluğa en uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir?
A) Meslek hastalığı
B) Sigortalılık
C) Çalışan sağlığı
D) İş güvenliği
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: A) Meslek hastalığı
Açıklama: İş Sağlığı ve Terimler
İş sağlığı ve güvenliği alanında, belirli risklere maruz kalma sonucunda ortaya çıkan sağlık sorunlarını tanımlamak için özel terimler kullanılır. Verilen cümlede boşluğa gelecek ifadeyi seçenekler üzerinden inceleyelim:
A) Meslek hastalığı: **Bir çalışanın işyerindeki çalışma koşulları veya yürütülen işin niteliği nedeniyle, tekrarlanan maruziyetler sonucu veya işin gerektirdiği özel riskler nedeniyle ortaya çıkan hastalığa denir.** Örneğin, tozlu ortamlarda çalışanlarda görülen akciğer hastalıkları, kimyasallarla temas sonucu oluşan deri rahatsızlıkları meslek hastalığı örnekleridir. Cümledeki tanıma tam olarak uyan kavram budur.
B) Sigortalılık: Bir kişinin sosyal güvenlik sistemi kapsamında belirli hak ve güvencelere sahip olması durumudur. Bir hastalık türünü veya risk sonucu ortaya çıkan bir durumu ifade etmez.
C) Çalışan sağlığı: Çalışanların genel olarak fiziksel, ruhsal ve sosyal iyi olma halini ifade eden geniş bir kavramdır. Mesleki risklere bağlı olarak ortaya çıkan spesifik bir hastalığı tanımlamaz.
D) İş güvenliği: İş yerindeki tehlikeleri ortadan kaldırmak veya riskleri en aza indirmek için alınan önlemler bütünüdür. Bir hastalık türü değil, bir disiplin alanıdır.
Bu bağlamda, boşluğa gelmesi gereken en uygun ifade A) Meslek hastalığı‘dır.
8- Aşağıdakilerden hangisi meslek hastalıklarına neden olan fiziksel risk etkenlerinden biri değildir?
A) Çözücüler
B) Yüksek ve alçak basınçta çalışma
C) Soğuk ve sıcakta çalışma
D) Tozlar
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: A) Çözücüler
Açıklama: Meslek Hastalıklarına Neden Olan Risk Etkenleri
Meslek hastalıkları, bir çalışanın iş ortamındaki belirli risk etkenlerine maruz kalması sonucu ortaya çıkan hastalıklardır. Bu risk etkenleri çeşitli kategorilere ayrılır:
A) Çözücüler (Solvents): Bunlar, kimyasal maddeler grubuna girer. Boya, temizlik ürünleri, yapıştırıcılar gibi birçok endüstride kullanılan çözücüler, buharlarının solunması veya cilt teması yoluyla sağlık sorunlarına (karaciğer hasarı, sinir sistemi bozuklukları, dermatit vb.) yol açabilir. Dolayısıyla, çözücüler **kimyasal risk etkenidir**, fiziksel değil.
B) Yüksek ve alçak basınçta çalışma: Dalgıçlar, pilotlar veya madenciler gibi meslek grupları, normal atmosferik basıncın dışında (yüksek veya alçak) basınçlara maruz kalabilirler. Bu durum, vurgun hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu, **fiziksel bir risk etkenidir.**
C) Soğuk ve sıcakta çalışma: Aşırı soğuk veya aşırı sıcak ortamlar (örneğin dökümhaneler, soğuk hava depoları, fırınlar), çalışanlarda ısı çarpması, donma, hipotermi, yanıklar gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu da **fiziksel bir risk etkenidir.**
D) Tozlar: Akciğerlerde birikerek pnömokonyoz, asbestoz, silikoz gibi hastalıklara neden olabilen tozlar (örneğin kuvars tozu, asbest tozu), bazen kimyasal özelliklerinden dolayı da risk oluştursalar bile, genellikle “fiziksel” ajanlar olarak da kategorize edilebilirler (partikül boyutu ve akciğerde mekanik irritasyonu nedeniyle). Ancak, bu şıkta verilen diğer seçeneklerle kıyaslandığında, çözücüler tamamen kimyasal bir risk olarak ayrışır.
Bu bağlamda, meslek hastalıklarına neden olan fiziksel risk etkenlerinden biri olmayan, aksine kimyasal bir risk etkeni olan ifade A) Çözücüler‘dir.
9- Aşağıdakilerden hangisi meslek hastalığına yol açan etkenlerden değildir?
A) Kimyasal etkenler
B) Fiziksel etkenler
C) Biyolojik etkenler
D) Matematiksel etkenler
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) Matematiksel etkenler
Açıklama: Meslek Hastalıklarına Neden Olan Etkenler
Meslek hastalıkları, bir çalışanın iş yerindeki belirli risk faktörlerine maruz kalması sonucu oluşan sağlık sorunlarıdır. İş sağlığı ve güvenliği alanında bu risk faktörleri başlıca beş kategoriye ayrılır:
- Fiziksel Etkenler: Gürültü, titreşim, ısı (sıcaklık/soğuk), nem, aydınlatma, basınç farklılıkları (yüksek/alçak basınç), radyasyon gibi çevresel ve fiziksel faktörlerdir.
- Kimyasal Etkenler: İş yerinde kullanılan veya ortaya çıkan gazlar, buharlar, tozlar, sıvılar (çözücüler, asitler, bazlar vb.) gibi kimyasal maddelerdir.
- Biyolojik Etkenler: Bakteriler, virüsler, mantarlar, parazitler gibi canlı organizmalardan kaynaklanan risklerdir.
- Ergonomik Etkenler: Yanlış duruş, tekrarlayan hareketler, ağır kaldırma gibi bedensel zorlanmalardan kaynaklanan risklerdir.
- Psikososyal Etkenler: İş stresi, mobbing, iş yükü, çalışma saatleri gibi çalışanların psikolojik ve sosyal sağlığını etkileyen faktörlerdir.
Şıkları değerlendirelim:
A) Kimyasal etkenler: Meslek hastalıklarının önemli bir nedenidir (örn. kurşun zehirlenmesi, solunum yolu hastalıkları).
B) Fiziksel etkenler: Meslek hastalıklarının yaygın nedenlerindendir (örn. işitme kaybı, titreşim hastalığı).
C) Biyolojik etkenler: Özellikle sağlık ve tarım sektörlerinde meslek hastalıklarına yol açar (örn. enfeksiyonlar).
D) Matematiksel etkenler: **Matematik, bir bilim dalı veya kavramsal bir araçtır ve doğrudan meslek hastalığına yol açan bir risk etkeni olarak kabul edilmez.**
Bu bağlamda, meslek hastalığına yol açan etkenlerden biri olmayan ifade D) Matematiksel etkenler‘dir.
10- Aşağıdakilerden Hangisi Meslek Hastalıklarına Yol Açan Kimyasal Kaynaklı Etkenlerden Değildir?
A) Ağır metaller                                                                                                                                                      B) Radyasyon                                                                                                                                                         C) Gazlar                                                                                                                                                                  D) Çözücüler
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: B) Radyasyon
Açıklama: Meslek Hastalıkları ve Risk Etkenleri
Meslek hastalıklarına neden olan etkenler farklı kategorilere ayrılır. Kimyasal etkenler, biyolojik etkenler, fiziksel etkenler, ergonomik etkenler ve psikososyal etkenler başlıca risk gruplarıdır. Soru, bu etkenlerden hangisinin **kimyasal kaynaklı olmadığı**nı sormaktadır.
A) Ağır metaller: Kurşun, cıva, kadmiyum gibi ağır metaller, kimyasal özelliklerinden dolayı vücutta birikerek çeşitli organlarda (böbrek, karaciğer, sinir sistemi vb.) hasara yol açan **kimyasal risk etkenleridir.**
B) Radyasyon: İyonlaştırıcı (X ışınları, gama ışınları) veya iyonlaştırıcı olmayan (ultraviyole, kızılötesi, mikrodalga) radyasyon, enerji formunda yayılan bir olgudur. Bu, **fiziksel bir risk etkenidir**, kimyasal bir madde değildir. Radyasyona maruz kalmak, kanser, genetik hasar veya radyasyon yanıkları gibi meslek hastalıklarına neden olabilir.
C) Gazlar: Karbon monoksit, klor, amonyak, hidrojen sülfür gibi zehirli veya boğucu gazlar, solunum yoluyla vücuda girerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen **kimyasal risk etkenleridir.**
D) Çözücüler: Tiner, benzen, toluen, aseton gibi çözücüler, özellikle boya, temizlik ve kimya sektörlerinde kullanılan ve buharlarının solunması veya cilt temasıyla sinir sistemi, karaciğer, böbrek gibi organlara zarar verebilen **kimyasal risk etkenleridir.**
Bu bilgiler ışığında, meslek hastalıklarına yol açan kimyasal kaynaklı etkenlerden biri olmayan B) Radyasyon‘dur çünkü radyasyon fiziksel bir risk etkenidir.
11- Aşağıdakilerden Hangisi İş Kazalarına Neden Olan Tehlikeli Davranışlardan Değildir?
A) Gereksiz risk alma
B) İzinsiz çalışma
C) İşyerinde şakalaşma
D) Uygun olmayan iş organizasyonu
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) Uygun olmayan iş organizasyonu
Açıklama: İş Kazalarına Neden Olan Faktörler
İş kazaları genellikle iki ana faktörden kaynaklanır: **tehlikeli davranışlar** (insan faktöründen kaynaklanan hatalar) ve **tehlikeli durumlar** (çalışma ortamı veya ekipmandan kaynaklanan eksiklikler). Soru, tehlikeli davranışlardan biri olmayanı sormaktadır.
A) Gereksiz risk alma: Çalışanların güvenlik kurallarına uymadan, işi daha hızlı bitirmek amacıyla veya dikkatsizlik sonucu tehlikeli eylemlerde bulunmasıdır (örneğin, yüksekte emniyet kemeri takmadan çalışmak). Bu, doğrudan bir **tehlikeli davranıştır.**
B) İzinsiz çalışma: Bir çalışanın, yetkisi veya eğitimi olmadığı halde belirli bir işi yapmaya kalkışması veya izni olmadan tehlikeli bir alana girmesi. Bu da bir **tehlikeli davranıştır.**
C) İşyerinde şakalaşma: İşyerinde yapılan ve dikkat dağıtarak veya fiziksel temasa yol açarak kazalara neden olabilecek şakalar veya oyunlar. Bu da potansiyel bir **tehlikeli davranıştır.**
D) Uygun olmayan iş organizasyonu: **Bu, tehlikeli bir durumdur, tehlikeli bir davranış değildir.** İş organizasyonu, işin planlanması, görev dağılımı, çalışma saatleri, dinlenme süreleri gibi yönetimsel düzenlemeleri kapsar. Uygun olmayan iş organizasyonu (örneğin, aşırı iş yükü, yetersiz eğitim, kötü planlama) doğrudan bir çalışanın “davranışı” değil, yönetimin yarattığı bir “durum” veya sistem eksikliğidir ve dolaylı olarak tehlikeli davranışlara veya kazalara zemin hazırlayabilir.
Bu bağlamda, D) Uygun olmayan iş organizasyonu, iş kazalarına neden olan tehlikeli davranışlardan değildir; tehlikeli bir durumdur.
12-
Aşağıdakilerden hangisi iş kazasına neden olan dolaylı maliyetlerden değildir?
A) İş günü kaybı
B) Tıbbi maliyetler
C) Mahkeme masrafları
D) Sipariş kayıplar
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: B) Tıbbi maliyetler
Açıklama: İş Kazalarının Maliyetleri
İş kazalarının işletmelere ve topluma getirdiği maliyetler, genellikle **doğrudan maliyetler** ve **dolaylı maliyetler** olarak iki ana kategoriye ayrılır.
Doğrudan maliyetler, bir kaza meydana geldiğinde kolayca ölçülebilen ve genellikle sigorta şirketleri tarafından karşılanan veya doğrudan faturaya yansıyan maliyetlerdir. Bunlar arasında tıbbi tedavi masrafları, hastane giderleri, ilaç masrafları, tazminatlar ve ilk yardım giderleri yer alır.
Dolaylı maliyetler ise bir kazanın ardından ortaya çıkan, ancak doğrudan faturalandırılamayan, ölçülmesi daha zor olan ve genellikle sigorta kapsamına girmeyen maliyetlerdir. Bu maliyetler, doğrudan maliyetlerin birkaç katına ulaşabilir ve işletmeler için çok daha büyük yük oluşturur.
Şıkları değerlendirelim:
- A) İş günü kaybı: Kazadan sonra çalışanın işe gelememesi nedeniyle ortaya çıkan üretim kaybı ve iş durması, **dolaylı bir maliyettir.**
- B) Tıbbi maliyetler: Kaza geçiren çalışanın hastane, doktor, ilaç, tedavi masrafları gibi giderlerdir. Bunlar, kazanın **doğrudan maliyetleridir.**
- C) Mahkeme masrafları: Kaza sonrası açılan davalar veya yasal süreçlerden kaynaklanan avukatlık ücretleri, mahkeme harçları gibi giderler **dolaylı bir maliyettir.**
- D) Sipariş kayıpları: Kaza nedeniyle üretimin aksaması, teslimat sürelerinin gecikmesi veya firmanın itibarının zarar görmesi sonucu kaybedilen mevcut veya potansiyel siparişler, **dolaylı bir maliyettir.**
Bu bilgiler doğrultusunda, B) Tıbbi maliyetler, iş kazasına neden olan dolaylı maliyetlerden değildir; bunlar doğrudan maliyetler arasındadır.
13- Aşağıdakilerden hangisi iş kazalarını meydana getiren nedenlerin birinci sırasında yer almaktadır?
A) Tehlikeli davranış
B) Tecrübesizlik
C) Fiziksel güç yetersizliği
D) Nedeni bulunamayan sebepler
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: A) Tehlikeli davranış
Açıklama: İş Kazalarının Ana Nedenleri
İş kazaları genellikle **tehlikeli durumlar** (çalışma ortamı, ekipman veya süreçteki eksiklikler) ve **tehlikeli davranışlar** (çalışanların hatalı veya dikkatsiz eylemleri) olmak üzere iki ana kategoriye ayrılan nedenlerden meydana gelir. Yapılan araştırmalar ve istatistikler, iş kazalarının büyük bir çoğunluğunun insan faktöründen, yani tehlikeli davranışlardan kaynaklandığını göstermektedir.
Şıkları değerlendirelim:
- A) Tehlikeli davranış: Güvenlik kurallarına uymama, acelecilik, dikkatsizlik, izinsiz çalışma, kişisel koruyucu donanım kullanmama gibi çalışanların bilinçli veya bilinçsiz olarak yaptığı hatalı eylemlerdir. Endüstriyel güvenlik literatüründe ve kaza analizlerinde, iş kazalarının yaklaşık %80-98’inin tehlikeli davranışlardan kaynaklandığı kabul edilir. Bu, iş kazalarının meydana gelmesindeki en baskın faktördür.
- B) Tecrübesizlik: Yeni veya yeterince eğitim almamış çalışanların bilgi eksikliği veya beceri yetersizliği nedeniyle kaza yapma riskidir. Bu bir faktör olsa da, genellikle tehlikeli davranışlara yol açan alt nedenlerden biridir ve tek başına birinci sırada yer almaz.
- C) Fiziksel güç yetersizliği: Bir çalışanın yaptığı iş için fiziksel olarak yeterli olmaması (örneğin, ağır kaldırma yeteneğinin olmaması). Bu da bir risk faktörü olsa da, doğrudan tehlikeli davranış kadar geniş bir kaza nedeni değildir. Genellikle ergonomik veya kişisel uyumsuzluk durumlarına girer.
- D) Nedeni bulunamayan sebepler: Her kazanın bir nedeni vardır; araştırma ve analizle genellikle bu nedenler ortaya çıkarılabilir. “Nedeni bulunamayan sebepler” terimi, kaza araştırmasının yetersizliği veya bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir durumu ifade eder, gerçek bir kaza nedeni kategorisi değildir.
Bu bağlamda, iş kazalarını meydana getiren nedenlerin birinci sırasında A) Tehlikeli davranış yer almaktadır.
14- İş kazalarının % kaçı önlenebilir kazalardır?
A) % 98
B) % 2
C) % 60
D) % 30
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: A) % 98
Açıklama: İş Kazalarının Önlenilebilirliği
İş sağlığı ve güvenliği alanındaki genel kabul görmüş ilke ve istatistiklere göre, iş kazalarının büyük bir çoğunluğu önlenebilir niteliktedir. Heinrich’in Domino Teorisi gibi yaklaşımlar da bu durumu destekler. Teorilere göre iş kazalarının oluşumunda;
- Yaklaşık %88’i güvenli olmayan davranışlardan (tehlikeli hareketlerden),
- Yaklaşık %10’u güvenli olmayan durumlardan (tehlikeli koşullardan),
- Yaklaşık %2’si ise önlenemeyen veya nedenleri belirlenemeyen doğal olaylardan kaynaklanmaktadır.
Bu istatistikler göz önüne alındığında, iş kazalarının yaklaşık %88 + %10 = %98’i, insan faktöründen veya ortam koşullarındaki iyileştirmelerle önlenebilir kazalardır.
Şıkları değerlendirelim:
- A) % 98: Bu oran, tehlikeli davranışlar ve tehlikeli durumlar nedeniyle meydana gelen kazaların toplamını temsil eder ve iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğunu gösteren yaygın kabul görmüş bir orandır.
- B) % 2: Bu oran, genellikle önlenemeyen veya “doğal” olarak kabul edilen kazaların oranına yakındır.
- C) % 60 ve D) % 30: Bu oranlar, iş kazalarının önlenebilirlik düzeyini tam olarak yansıtmamaktadır.
Bu bağlamda, iş kazalarının büyük bir kısmı, yani A) % 98’i önlenebilir kazalardır.
15- İş kazalarının % kaçı önlenemez kazalardır?
A) % 98
B) %50
C) % 2
D) % 8
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: C) % 2
Açıklama: İş Kazalarının Önlenemezliği
İş sağlığı ve güvenliği alanında genel kabul gören istatistiklere göre, iş kazalarının büyük çoğunluğu önlenebilirken, çok küçük bir kısmı “önlenemez” veya “doğal” olarak sınıflandırılır. Bu sınıflandırma, genellikle Heinrich’in Domino Teorisi gibi kaza teorilerine dayanır.
Heinrich’in teorisine göre, iş kazalarının:
- Yaklaşık %88’i güvenli olmayan davranışlardan (yani, insan hatalarından),
- Yaklaşık %10’u güvenli olmayan durumlardan (yani, işyeri koşullarındaki eksikliklerden),
- Geriye kalan yaklaşık %2’si ise **önlenemeyen veya nedenleri tam olarak belirlenemeyen** (örneğin, mücbir sebepler, doğal afetler gibi) faktörlerden kaynaklanır.
Bu bağlamda, sorulan “önlenemez kazalar” oranı, genellikle %2’lik paya denk gelmektedir.
Şıkları değerlendirelim:
- A) % 98: Bu oran, iş kazalarının **önlenebilir** kısmını temsil eder (tehlikeli davranışlar + tehlikeli durumlar).
- B) %50: Bu oran, istatistiklerle uyumlu değildir.
- C) % 2: Bu oran, genellikle kontrol dışı veya mücbir sebeplerden kaynaklanan, dolayısıyla **önlenemez** olarak kabul edilen kazaların payını yansıtır.
- D) % 8: Bu oran, istatistiklerle uyumlu değildir.
Bu bilgiler ışığında, iş kazalarının C) % 2’si önlenemez kazalar olarak kabul edilir.
16- Bir yanma olayının oluşabilmesi için aşağıdakilerden hangilerinin bir arada olması gerekir?
A) Yanıcı madde, oksijen, ısı
B) Oksijen, hava, ateş
C) Sıcaklık, ateş, kibrit
D) Hava, yakacak, su
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: A) Yanıcı madde, oksijen, ısı
Açıklama: Yanma Üçgeni
Bir yanma olayının (yani yangının) meydana gelebilmesi için üç temel unsurun aynı anda ve yeterli miktarda bulunması gerekir. Bu üç unsura “Yanma Üçgeni” veya “Yangın Üçgeni” denir. Bu unsurlar şunlardır:
- Yanıcı Madde (Yakıt): Yanan veya yanabilen her türlü katı, sıvı veya gaz halindeki maddedir (örneğin ahşap, kağıt, benzin, doğal gaz).
- Oksijen (Yakıcı Madde): Yanmayı destekleyen, havada bulunan gazdır. Genellikle havadaki oksijen (yaklaşık %21) yeterlidir, ancak oksijen oranı arttıkça yanma hızı ve şiddeti de artar.
- Isı (Tutuşma Kaynağı): Yanıcı maddenin tutuşma sıcaklığına ulaşmasını sağlayan enerji kaynağıdır (örneğin kıvılcım, alev, elektrik kısa devresi, sürtünme).
Bu üç unsur bir araya geldiğinde kimyasal reaksiyon başlayarak yanma olayı gerçekleşir.
Şıkları değerlendirelim:
- A) Yanıcı madde, oksijen, ısı: Bu şık, yanma üçgeninin üç temel unsurunu doğru ve eksiksiz olarak vermektedir.
- B) Oksijen, hava, ateş: “Oksijen” ve “hava” aynı kategoriye girer (yanmayı sağlayan gaz). “Ateş” ise “ısı” kaynağıdır, ancak “yanıcı madde” eksiktir.
- C) Sıcaklık, ateş, kibrit: “Sıcaklık”, “ateş” ve “kibrit” hepsi “ısı” kaynağını işaret eder; ancak yanıcı madde ve oksijen eksiktir.
- D) Hava, yakacak, su: “Hava” ve “yakacak” (yanıcı madde) doğru unsurlardır, ancak “su” yanmayı destekleyen değil, söndüren bir maddedir. Isı eksiktir.
Bu bağlamda, bir yanma olayının oluşabilmesi için gerekli olan unsurları en doğru şekilde veren seçenek A) Yanıcı madde, oksijen, ısı‘dır.
17- Aşağıdakilerden hangisi kimyevi yangın söndürücü maddelerden biridir?
A) Su
B) Köpük
C) Kuru kimyevi toz
D) Hava
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: C) Kuru kimyevi toz
Açıklama: Yangın Söndürücü Maddeler
Yangın söndürücü maddeler, yangın üçgeninin (yanıcı madde, oksijen, ısı) en az bir ayağını ortadan kaldırarak veya kimyasal zincirleme reaksiyonu keserek yangını söndürme prensibine göre çalışır. Bu maddeler farklı türdeki yangınlara (katı, sıvı, gaz, metal yangınları vb.) göre sınıflandırılır.
Şıkları değerlendirelim:
- A) Su: Yangın söndürmede en yaygın kullanılan maddelerden biridir. Temel olarak soğutma etkisiyle ve buharlaşarak oksijeni keserek yangını söndürür. Fiziksel bir söndürücü maddedir. Ancak elektrik yangınlarında veya bazı sıvı yangınlarında kullanılması tehlikeli olabilir.
- B) Köpük: Su ve köpük yapıcı maddelerin karışımıyla elde edilir. Yanan yüzeyi örterek oksijenle teması keser ve aynı zamanda soğutma etkisi de gösterir. Özellikle sıvı yangınlarında etkilidir. Fiziksel bir söndürücü maddedir.
- C) Kuru kimyevi toz: Bu tozlar, sodyum bikarbonat, potasyum bikarbonat gibi kimyasal bileşiklerden oluşur. Yangın üzerine püskürtüldüğünde, alevle temas ederek kimyasal reaksiyonu (zincirleme yanma reaksiyonunu) kırar ve aynı zamanda oksijenle teması da keser. Bu nedenle **kimyevi yangın söndürücü bir maddedir.** Geniş spektrumlu olup, A, B ve C sınıfı yangınlarda (katı, sıvı, gaz yangınları) etkilidir.
- D) Hava: Yanmayı destekleyen bir gazdır (%21 oksijen içerir). Yangın söndürücü bir madde değildir, aksine yangının devam etmesi için gerekli bir unsurdur.
Bu bilgiler ışığında, C) Kuru kimyevi toz kimyevi yangın söndürücü maddelerden biridir.
18- Aşağıdakilerden hangisinin yangınla karşılaşıldığında yapılmaması gerekir?
A) Hemen yangın yerinden kaçılır
B) İtfaiyeye telefon edilir
C) Yangın çevredekilere duyurulur
D) Kaçış amacıyla asansör kullanılır
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) Kaçış amacıyla asansör kullanılır
Açıklama: Yangın Anında Doğru Davranışlar
Yangın gibi acil durumlarda doğru ve hızlı tepki vermek, can ve mal kaybını en aza indirmek için hayati öneme sahiptir. Bazı davranışlar güvenliği artırırken, bazıları ise durumu daha tehlikeli hale getirebilir.
Şıkları değerlendirelim:
- A) Hemen yangın yerinden kaçılır: Küçük ve kontrol altına alınamayacak bir yangınla karşılaşıldığında veya tehlikenin büyüme ihtimali varsa, can güvenliği için en öncelikli adım yangın yerinden güvenli bir şekilde uzaklaşmaktır. Bu, **yapılması gereken doğru bir davranıştır.**
- B) İtfaiyeye telefon edilir: Yangının büyüklüğü ne olursa olsun, itfaiye (Türkiye’de 112 Acil Çağrı Merkezi) bilgilendirilmelidir. Profesyonel yardımın zamanında ulaşması, yangının kontrol altına alınmasında kritik rol oynar. Bu da **yapılması gereken doğru bir davranıştır.**
- C) Yangın çevredekilere duyurulur: Yangının hızla yayılmasını önlemek ve diğer insanların güvenli bir şekilde tahliye olmasını sağlamak için yangın alarmını çalıştırmak veya çevredekilere sözlü olarak haber vermek çok önemlidir. Bu da **yapılması gereken doğru bir davranıştır.**
- D) Kaçış amacıyla asansör kullanılır: Yangın anında asansörlerin kullanılması **kesinlikle yapılmaması gereken bir davranıştır.** Yangın sırasında elektrik kesintisi yaşanabilir, bu da asansörün katlar arasında kalmasına neden olabilir. Ayrıca, asansör boşlukları dumanın hızla yayılması için bir baca görevi görebilir. Bu nedenle, yangın anında her zaman merdivenler kullanılmalıdır.
Bu bilgiler doğrultusunda, yangınla karşılaşıldığında **yapılmaması gereken** davranış D) Kaçış amacıyla asansör kullanılır‘dır.
19- Aşağıdakilerden hangisi iş yerinde karşılaşılabilecek acil durumlardan biri değildir?
A) Yangın
B) Gıda zehirlenmesi
C) Sabotaj
D) Grev
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) Grev
Açıklama: İş Yerinde Acil Durumlar
**Acil durumlar**, iş yerinde çalışanların sağlığı, güvenliği veya iş akışını doğrudan ve anında tehdit eden, hızlı ve özel bir müdahale gerektiren olaylardır. Bu durumlar genellikle planlı bir şekilde yönetilmesi gereken riskler içerir.
Şıkları değerlendirelim:
- A) Yangın: Can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit eden, hızla yayılabilecek ve anında müdahale gerektiren bir felaket durumudur. Kesinlikle bir **acil durumdur.**
- B) Gıda zehirlenmesi: İş yerinde toplu yemek hizmeti verilen veya yiyecek-içecekle ilgili faaliyet gösteren yerlerde meydana gelebilecek, çalışanların sağlığını ciddi şekilde etkileyebilecek ve tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur. Bu da bir **acil durumdur.**
- C) Sabotaj: İş yerinin işleyişini, üretimini veya güvenliğini kasıtlı olarak engelleme veya zarar verme eylemidir. Güvenlik ve operasyonel açıdan anında müdahale gerektiren bir durumdur ve bir **acil durumdur.**
- D) Grev: Çalışanların iş bırakma eylemidir ve genellikle toplu iş sözleşmesi görüşmeleri veya çalışma koşullarıyla ilgili anlaşmazlıklar sonucunda ortaya çıkan bir sendikal faaliyettir. Grev, işleyişi etkilese ve ekonomik sonuçları olsa da, çalışanların sağlığını veya güvenliğini doğrudan ve anında tehdit eden bir “acil durum” kategorisine girmez. Daha çok bir yönetimsel ve sendikal sorun olarak ele alınır ve acil durum planlaması kapsamında değerlendirilmez.
Bu bağlamda, D) Grev iş yerinde karşılaşılabilecek acil durumlardan biri değildir.
20- Öğrenci Hasan, iş yerinde iş kazası geçirmiştir. İşyeri hekimi, Hasan’a ilk müdahaleyi yaparken ekip başı aşağıdakilerden hangisini yapmalıdır?
A) Kazayı soruşturmalıdır
B) Kazayı derhâl işverene bildirmelidir
C) Kazayı SGK’ye bildirmelidir
D) Ambulans çağırmalıdır
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: B) Kazayı derhâl işverene bildirmelidir
Açıklama: İş Kazası Anında Ekip Başının Sorumlulukları
Bir iş kazası meydana geldiğinde, özellikle işyeri hekimi ilk müdahaleyi yaparken, ekip başının (veya ilgili amirin) öncelikli sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar, hem kazazedenin güvenliğini sağlamak hem de yasal ve idari süreçleri başlatmaktır.
Şıkları değerlendirelim:
- A) Kazayı soruşturmalıdır: Kaza soruşturması, kazanın nedenlerini belirlemek ve benzer olayların önüne geçmek için yapılan detaylı bir süreçtir. Bu süreç, ilk müdahale ve bildirimlerden **sonra** başlar. İşyeri hekimi müdahale ederken soruşturma yapmak öncelikli değildir.
- B) Kazayı derhâl işverene bildirmelidir: İş kazası meydana geldiğinde, işveren veya vekilinin (işletme sahibi, genel müdür vb.) durumdan derhal haberdar edilmesi yasal bir zorunluluktur ve sonraki adımların (resmi bildirimler, iç soruşturma, gerekli önlemlerin alınması) başlatılması için kritik öneme sahiptir. İşyeri hekimi tıbbi müdahaleyi yaparken, ekip başının idari süreci başlatmak adına bu bildirimi yapması en acil görevlerden biridir.
- C) Kazayı SGK’ye bildirmelidir: İş kazasının Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmesi yasal bir yükümlülüktür (genellikle kazadan sonraki belirli bir süre içinde). Ancak bu bildirim genellikle işveren veya işveren tarafından görevlendirilen bir birim (İnsan Kaynakları, İSG birimi vb.) tarafından yapılır. Ekip başının o anki önceliği doğrudan SGK’ye bildirim yapmak değildir; önce işvereni bilgilendirmektir.
- D) Ambulans çağırmalıdır: Soruda işyeri hekiminin ilk müdahaleyi yaptığı belirtilmiştir. Bu, tıbbi yardımın zaten olay yerinde olduğu veya organize edildiği anlamına gelir. Eğer işyeri hekimi ambulans ihtiyacı görürse, kendisi talimat verir veya çağrıyı yapar. Ekip başının bu durumda öncelikli görevi, hekimin müdahalesini engellemeden idari bilgilendirmeyi yapmaktır.
Bu bilgiler doğrultusunda, işyeri hekimi ilk müdahaleyi yaparken ekip başının B) Kazayı derhâl işverene bildirmelidir seçeneğini uygulaması en uygun davranıştır.
21- Meydana gelen iş kazasını işveren SGK’ye en geç kaç gün içinde bildirmelidir?
A) 7 gün içinde bildirmelidir
B) 3 gün içinde bildirmelidir
C) 2 gün içinde bildirmelidir
D) 5 gün içinde bildirmelidir
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: B) 3 gün içinde bildirmelidir
Açıklama: İş Kazası Bildirim Süresi (Türkiye)
Türkiye’deki mevcut yasal düzenlemelere göre, bir iş kazası meydana geldiğinde işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirimde bulunma yükümlülüğü vardır. Bu süre, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesinde belirtilmiştir.
Kanuna göre:
- İşveren, iş kazasını kazadan **sonraki üç iş günü içinde** SGK’ya bildirmekle yükümlüdür.
- Bu süreye Cumartesi, Pazar ve resmi tatil günleri dahil değildir, sadece iş günleri sayılır.
- Eğer iş kazası, işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmişse, bildirim süresi iş kazasının **öğrenildiği tarihten itibaren** üç iş günü içinde başlar.
Bu bildirimin süresinde yapılmaması durumunda işverene idari para cezası uygulanabilir ve SGK tarafından sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri işverenden tahsil edilebilir.
Şıkları değerlendirelim:
- A) 7 gün içinde bildirmelidir: Yanlış süre.
- B) 3 gün içinde bildirmelidir: Doğru süredir ve “iş günü” esasına göre hesaplanır.
- C) 2 gün içinde bildirmelidir: Yanlış süre.
- D) 5 gün içinde bildirmelidir: Yanlış süre.
Bu bilgiler doğrultusunda, meydana gelen iş kazasını işveren SGK’ye en geç B) 3 gün içinde bildirmelidir.
22-Aşağıdakilerden hangisi iş kazası sonunda çalışana maddi yardım gerektiren başlıca ödeme şekillerinden biri değildir?
A) İlaç gideri
B) Tedavi giderlerini ödeme
C) Çalışılmayan süre için ücret
D) İzin vermek
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) İzin vermek
Açıklama: İş Kazası Sonrası Maddi Yardımlar
Bir iş kazası sonrasında çalışana sağlanan maddi yardımlar, genellikle tedavisi, iyileşme süreci ve bu süreçte kaybettiği gelirle ilgilidir. Bu yardımlar, çalışanın maddi yükünü hafifletmeyi ve iyileşme sürecini desteklemeyi amaçlar.
Şıkları değerlendirelim:
- A) İlaç gideri: İş kazası nedeniyle kullanılan ilaçların masrafları, çalışana yapılan doğrudan bir maddi yardımdır ve genellikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) veya işveren tarafından karşılanır.
- B) Tedavi giderlerini ödeme: Doktor muayenesi, hastane yatışı, ameliyat ve diğer tıbbi tedavi masrafları, iş kazası sonrası çalışana sağlanan başlıca maddi yardımlardandır. Bu da SGK veya işveren tarafından karşılanır.
- C) Çalışılmayan süre için ücret: İş kazası nedeniyle çalışamayan işçiye, iyileşme süresince yasal düzenlemeler çerçevesinde geçici iş göremezlik ödeneği veya işveren tarafından ek ödeme yapılır. Bu, çalışanın gelir kaybını telafi eden maddi bir yardımdır.
- D) İzin vermek: İzin vermek, çalışana tanınan bir hak veya verilen bir süre olup, doğrudan bir **maddi yardım** veya **ödeme şekli** değildir. Çalışanın işe ara vermesine olanak tanır, ancak bu sürenin ücretli olup olmaması ayrı bir konudur ve ücretli olsa bile “izin vermek” eyleminin kendisi maddi yardım kategorisine girmez. Maddi yardım, izinden kaynaklanan ücret ödemesi veya gider karşılamadır, iznin kendisi değil.
Bu bağlamda, D) İzin vermek, iş kazası sonunda çalışana maddi yardım gerektiren başlıca ödeme şekillerinden biri değildir.
23- İşverenin iş kazalarının sonuçlarına ilişkin yükümlülükleri hangi Kanun kapsamındadır?
A) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
B) Karayolları Trafik Kanunu
C) Çocuk Koruma Kanunu
D) Tarım Sigortaları Kanunu
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: A) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
Açıklama: İş Kazası Yükümlülükleri ve İlgili Kanunlar
İş kazalarıyla ilgili işverenin yükümlülükleri, Türkiye’de çeşitli kanunlarla düzenlenmiştir. Ancak, özellikle iş kazalarının sonuçları (sigorta hakları, bildirimler, ödemeler vb.) söz konusu olduğunda temel kanun şudur:
- A) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (5510 sayılı Kanun): Bu Kanun, iş kazasının tanımını yapar (Madde 13), iş kazası geçiren sigortalının sağlık hizmetlerinden ve maddi yardımlardan (geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, ölüm geliri gibi) nasıl yararlanacağını düzenler. Aynı zamanda, işverenin iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirme yükümlülüğünü (kazadan sonraki 3 iş günü içinde) ve bu bildirim yükümlülüğüne uyulmaması halinde doğacak sonuçları da bu Kanun belirler. Dolayısıyla, iş kazalarının sonuçlarına ilişkin yükümlülükler büyük ölçüde bu Kanun kapsamındadır.
- B) Karayolları Trafik Kanunu: Bu Kanun, karayollarında can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla trafik düzenini ve denetimini kapsar. İş kazalarıyla doğrudan ilgili değildir, trafik kazalarıyla ilgilidir.
- C) Çocuk Koruma Kanunu: Çocukların korunması ve refahıyla ilgili genel düzenlemeleri içerir. İş kazalarıyla doğrudan bir ilgisi yoktur.
- D) Tarım Sigortaları Kanunu: Tarım sektöründeki ürün ve hayvanları doğal afetlere karşı sigortalama ile ilgili özel bir kanundur. İş kazalarıyla bir ilgisi bulunmamaktadır.
Ek olarak, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması ve risklerin önlenmesi gibi hususlar 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında; iş kazası nedeniyle tazminat yükümlülükleri ise Türk Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirilir. Ancak, soruda özellikle “iş kazalarının sonuçlarına ilişkin yükümlülükler” vurgusu yapıldığı için, sosyal güvenlik haklarını ve işverenin SGK’ya karşı sorumluluklarını düzenleyen A) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu en doğru cevaptır.
24- Aşağıdakilerden hangisi kaza raporlarının yararlarından biri değildir?
A) Çalışanların sosyal haklarının korunmasını sağlar
B) Oluşan kazalarla ilgili gerekli önlemlerin alınmasını sağlar
C) Kaza yinelenme oranının azaltılmasını sağlar
D) Çalışanların kazalardaki haklılığının ispat edilmesini sağlar
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: D) Çalışanların kazalardaki haklılığının ispat edilmesini sağlar
Açıklama: Kaza Raporlarının Faydaları
Kaza raporları, iş yerinde meydana gelen kazaların detaylarını kaydetmek ve analiz etmek için kullanılan önemli belgelerdir. Bu raporların temel amacı, benzer kazaların gelecekte tekrar etmesini önlemek ve kazaların etkilerini yönetmektir. Raporların birçok faydası varken, bazı ifadeler bu faydaları tam olarak yansıtmayabilir.
Şıkları değerlendirelim:
- A) Çalışanların sosyal haklarının korunmasını sağlar: Kaza raporları, iş kazası geçiren çalışanın Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nezdindeki haklarının (geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri vb.) belirlenmesi ve kullanılması için yasal bir kanıt niteliğindedir. Bu açıdan, çalışanların sosyal haklarının korunmasına yardımcı olur. Bu, raporun önemli bir yararıdır.
- B) Oluşan kazalarla ilgili gerekli önlemlerin alınmasını sağlar: Kaza raporları, kazanın nedenlerini (tehlikeli durumlar, tehlikeli davranışlar) ortaya koyar. Bu bilgiler, benzer kazaların önlenmesi için düzeltici ve önleyici faaliyetlerin belirlenip uygulanmasına olanak tanır. Bu, raporun en temel ve kritik yararlarından biridir.
- C) Kaza yinelenme oranının azaltılmasını sağlar: Kaza raporlarının analizi sayesinde, iş yerindeki riskler daha iyi anlaşılır ve etkili önlemler alınır. Bu da, aynı tür kazaların tekrar etme olasılığını azaltır ve genel kaza oranlarının düşürülmesine katkıda bulunur. Bu da raporun önemli bir yararıdır.
- D) Çalışanların kazalardaki haklılığının ispat edilmesini sağlar: Kaza raporu, kazanın nasıl meydana geldiğine dair nesnel veriler sunar. Ancak raporun temel amacı “haklılık ispatı” değildir. Haklılık veya kusur tespiti, raporun sunduğu verilere dayanarak hukuki süreçlerde veya sigorta incelemelerinde belirlenir. Raporun kendisi doğrudan bir yargı veya ispat belgesi değil, bir olayın kaydıdır ve nedenlerinin araştırılmasına yöneliktir. Hukuki süreçler için bir zemin oluşturabilir, ancak raporun birincil yararı bu değildir.
Bu bağlamda, kaza raporlarının doğrudan yararlarından biri olmayan ifade D) Çalışanların kazalardaki haklılığının ispat edilmesini sağlar‘dır.
25- Aşağıdakilerden hangisi iş kazalarında dolaylı zararlardan biri değildir?
A) Kaybolan iş günü ve iş gücü
B) Sipariş kayıpları
C) Tazminat maliyetleri
D) Şirketin itibar kaybı
CEVABI GÖSTER
Doğru Cevap: C) Tazminat maliyetleri
Açıklama: İş Kazalarının Doğrudan ve Dolaylı Maliyetleri
İş kazalarının bir işletmeye getirdiği maliyetler, genellikle **doğrudan maliyetler** ve **dolaylı maliyetler** olarak iki ana kategoriye ayrılır. Doğrudan maliyetler, kazanın hemen ardından ortaya çıkan, somut ve genellikle faturalandırılabilir giderlerdir. Dolaylı maliyetler ise daha az belirgin, ölçmesi zor ve zamanla ortaya çıkan kayıplardır.
Şıkları değerlendirelim:
- A) Kaybolan iş günü ve iş gücü: Kaza nedeniyle çalışanın işe gelememesi, üretimin aksaması veya durması gibi durumlar, işletmenin üretim kapasitesinde ve verimliliğinde kayba yol açar. Bu, **dolaylı bir zarardır.**
- B) Sipariş kayıpları: Üretimdeki aksamalar, geciken teslimatlar veya kazanın şirketin itibarına verdiği zarar nedeniyle kaybedilen mevcut ya da potansiyel müşteri siparişleri, **dolaylı bir zarardır.**
- C) Tazminat maliyetleri: İş kazası sonucunda çalışanlara veya ailelerine ödenmesi gereken yasal tazminatlar (maddi ve manevi tazminatlar), sigorta ödemeleri veya sosyal güvenlik kurumuna yapılan geri ödemeler, kazanın **doğrudan ve somut maliyetleridir.** Bunlar, genellikle yasal süreçler veya sigorta poliçeleri kapsamında net bir şekilde belirlenir ve ödenir.
- D) Şirketin itibar kaybı: Bir iş kazasının ardından şirketin kamuoyu, müşteriler ve çalışanlar nezdindeki imajının ve güvenilirliğinin zedelenmesi, uzun vadede iş yapma kabiliyetini etkileyebilecek **dolaylı bir zarardır.**
Bu bağlamda, C) Tazminat maliyetleri, iş kazalarının dolaylı zararlarından biri değildir; aksine, doğrudan maliyetler arasında yer alır.
Bir sonraki deneme sınavı> Meslek Etiği Soruları
Çalışma hayatında başarı yalnızca verimlilikle değil, aynı zamanda güvenlik ve çevreye duyarlı bir yaklaşım ile mümkündür. Bu nedenle İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) kuralları ile çevre koruma önlemleri, her sektörde büyük önem taşır. Sitemizde hazırlanan İSG kuralları ve çevre koruma önlemleri sınav soruları, çalışanların bilgi düzeylerini ölçmeyi ve farkındalıklarını artırmayı amaçlamaktadır.
Sorular; iş kazalarının önlenmesi, kişisel koruyucu donanımların kullanımı, çevresel risklerin azaltılması ve sürdürülebilir üretim yöntemleri gibi birçok konuyu kapsar. Bu sınavlar sayesinde katılımcılar, hem yasal zorunlulukları öğrenir hem de güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmanın yollarını keşfeder.
Düzenli olarak çözülen bu sınav soruları, iş yerinde bilinçli davranışların gelişmesine katkı sağlar ve çevre dostu uygulamaları destekler. Siz de bilgilerinizi test ederek hem güvenliğinizi hem de çevrenin korunmasını öncelik haline getirebilirsiniz.
İSG ve Çevre Koruma Önlemlerinin Faydaları
| Fayda | Açıklama | 
| İş Kazalarını Önleme | Riskleri azaltarak çalışan güvenliğini sağlar. | 
| Yasal Uyum | İlgili yönetmeliklere uygunluk sağlar. | 
| Çevreyi Koruma | Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını teşvik eder. | 
| Verimlilik Artışı | Güvenli ortam, çalışan motivasyonunu artırır. | 
Sıkça Sorulan Sorular
İSG kurallarına uymak neden önemlidir?
Çünkü iş kazalarını önler, sağlık ve güvenliği garanti altına alır.
Çevre koruma önlemleri iş yerinde nasıl uygulanır?
Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve zararlı maddelerin kontrolü ile uygulanır.
Bu sınav soruları kimler için uygundur?
Öğrenciler, çalışanlar ve iş güvenliği bilincini artırmak isteyen herkes için uygundur.
Sınavı çözmek bana ne kazandırır?
Hem teorik bilginizi pekiştirir hem de iş yaşamında güvenli davranış alışkanlığı kazandırır.
 






